Bana fazla geleni kırdım. Katladım çantaya koydum. Kapının önüne bıraktım. Bomba sandılar üzgünüm. Tutulamayacak sözler verdim. Hepsi bana bekçi oldu.
İç içeyiz ama, bir arada gibi değil. Varlığımız kiralanır yalanlara bizim. Yolu bulan kendini sahibi sanınca,. Başımıza gelen taşlar bir ömürlük dizi.
Yaygın bu yangın. Çokluktaki çöplük. Yukardan izlemelik bir kargaşa sineması da. Dışarıda kalan donuyo soğuktan. . Aşk kırığı mı eskilerin ayıbı mı. Rehavetin kayıbı mı.
Söz asılı havada. İster al ister devam et. Ben kırmayı istemem de kırdırır beni bana. Kırdırır beni bana. Mazur görsem kendimi. Dört mevsim var içerimde.
Alevler içindeyim, alemler içinde. Aşık olan çekiyo, hayat durmuyo acele. Ben kendi yoluma bakarım gel demiyorum. Sen de gelme istemiyorum. . Ben toprağım, sen su; çamur ediyorsun.
Neden üzgün şаrkılаr dаyı bu sırаlаr?. Adını bаşkаsının koyduğu çocuklаr. Büyüyüp zаlim oldulаr. . Tаşın аltındа bаşım belаdа gibi аrıyorum. Bulmаk değil derdim bir аrkаdаşа bаkıyorum.
Akar zaman, yakar zaman. Kirli temiz eksik tamam. Yuvarlanıp yokuşlardan. Duraklarda duruyorum. . Duyduğumu bağırmadan. Fazlasına sarılmadan. Gece gündüz arasında.
Günleri günlere vurduğunda. Eski bi defteri açtığında. Yollar aşınmış, binalar çoğalmış. Yağmur yağarken masaldır hikaye. . Gözleri kördü bi ankor satıcısı.
Ben, sen, o, bu, şu; yürüyoruz. Her gün anbean dağılarak. Hükümsüz, yönsüz, tertemiz. Güneşin altında karararak. . Çiçekler, altınlar, tabancalar. Mahallede kaldı çocuklar.
Yalana yalana yalanla yaşayana sor. Yastığa başını koyunca aklından geçenleri. İnsan, insan olduğu kadar var. Yoksa kim hatırlardı çoktan göçenleri. Dünya malı yalnız bir ömre kadar.
abi kafanda kurbağa var. abi kafanda kurup kurup. vuruyosun oğa buğa. yaşlı bi kurbağa var. bin yaşında var. başında sis var kurbağanın. altında sen var.
şakacı birisin sen. şakayı seversin sen. biriktirip biriktirip cebinden birini bana vercekken. koca bir nah bana. koca bir nah yine. koca bir nah bana.
Ne bulsam bana benzeyen. Alkışladım, taşladım. Var, bir bildiğim var. Üstü yüz metre kar. . İzi kalıyor, birikiyo, her şey saklı. Çirkinlikte güzele uçtu aklı.
İstedim hep istedim. Bu hislerim karabatak. Derinlere batmış taştan kalp. Sesi çıkmaz yapayalnız. Akşamüstü hep genciz. Gece gelir gemi batar. Birahanelerde sofralar.
Şehre yakışır fısıltılar, çöplükteki karartılar. Kazalar, ışıltılar, kaldırımlar, evdekiler. Kalkar gider vapurlar, hep bi bildik oyunlar. Unutulmuş güzeller, eski kırık bardaklar.
Kafayı taktım çıkardım. Uzak yakın dekor tuzak. Savaş meydanında bir tutsak. Uyu uyan unutsak. . Başımdan büyük dertlere yar oldum. Biraz bildim az da uydurdum.
Atlar düşer, krallıklar yıkılır, kuşlar göçer, senden naber?. Tek mevsimlik çiçek gibi açıp solan neyin peşinde var mı haber?. . Zor zamanlar olur nasıl çıkarsan içinden omurgan öyle şekillenir..
Bi öyle bi böyle. Ben kimim anlarsan söyle. Sırtımda taş. Elimde boş bi kutu. İstersem sevebilirim bu oyunu. . Bi öyle bi böyle. Ben kimim anlarsan söyle.
yükünü bırak, yamacıma çömel. üstün başın yara bere, gülüşün özel. biz bizi iyi biliriz aynı yolda eskimişiz. suretimiz benzer. . kiminin babası padişah, sorunu çözer.
Kafayı taktım çıkardım. Uzak yakın dekor tuzak. Savaş meydanında bir tutsak. Uyu uyan unutsak. . Başımdan büyük dertlere yar oldum. Biraz bildim az da uydurdum.